hayatinyildizlari - Hikayem -1-
  Vanessa Anne Hudgens,sıkıntıdan patlayacaktı.Kimseden telefon geldiği yoktu,bu gün çekimler de ertelenmişti.Ne yapacağını bilemiyordu bir türlü.Birkaç kez daha çaldırdı Ashley'yi,ama boşuna ..!Sadece zaman kaybı!Ne yapacağını bulamıyordu.Zac'i az önce aramıştı.Zac ise "İşim var,bir dizi fotoğraf çekimi." demişti.Aslında hep yapacak bir şeyler bulurdu Vanessa.Ama bu sefer müzik dinlemek bile ona eğlenceli gelmemiişti.Oyalanacak bir şeyler bulmalıydı hemen.O sırada cep telefonlarından biri çalmaya başladı.Evin her yerinde aradı,sonunda buldu ve açtı. "Alo!Canım açmadığım için üzgünüm,yönetmenle konuşuyordum ve telefonu kendi odamda bırakmışım.Gelen bir dizi aramayı görünce hemen davrandım." dedi Ashley.
   Ashley Michelle Tisdale onun çok iyi arkadaşıydı ve aynı filmde,High School Musical'da oynuyorlardı.Ashley Sarışın,güzel bir kızdı.Sarışından kumrala dönüşme çabalarıyla hep gurur duyardı.
 "Eğlenceli bir şeyler yapalım ya da limonata içelim." Vanessa'nın sesi çaresiz çıkıyordu.Ashley içini çekti.
  "Oh,Vanessa üzgünüm,sabahtan beri koşuşturuyorum ve başım çatlıyor.Şimdi hemen makyajımı sildirip duş alacağım,sonra nereye gideceğimi biliyorsun,YATAĞA!!"
 Vanessa "Senden de umut kesildi..." diye mırıldandı ve koltuğa oturdu. "Bana da bugün televizyonum arkadaşlık yapsın." dedi.Ashley güldü.
 "Bay-bay!"
 "Bayy!!"
  Ashley telefonu kapattığı gibi banyosuna fırladı.Şu sıcak günde güzel bir uyku iyi giderdi.Eylül aylarının özelliği buydu,baştancıkarıcı bir gevşeme.İnsanı mayıştırırdı.Ashley duşunu alırken düşünüyordu "Bugün Vanessa'da bir şeyler var.İlkelleşmiş gibi.Ne oldu acaba,konu Zac mi?"

 Vanessa sırıttı.Sadece televizyon değildi.Esnedi.Hizmetçiyi çağırıp yastığını kabartmasını istedi.Doğru ya böyle bir günde sadece Tisdale mi dinlenmeliydi? Yatağına uzandı.İçinden Ashley'yi aramak geldi ama vazgeçti,Zac'i aradı.
 "Alo!"
"Alo!"
"Naber canım?"
"Çekim devam ediyor Vanessa.Üzgünüm,bugün benden bir şey isteme.!"
 Pöh!İsteyen de kimdi.
"Tamam cnm,"
dedi kapadı.Herşey,herkesin işi aptalcaydı.Ashley gün boyu koşturacağına işini telefondan yürütebilirdi.Zac çenesini kapayıp evde uslu bir çocuk gibi oturmak yerine fotoğraf çektiriyordu,olacak iş mi.Gözü komodinin üstündeki polisiye romanına kaydı.Sahte Vanessa mı ayarlatsam,derken gülmemek için  kendini zar zor tutuyordu.Birden patladı,kahkaha atmaktaydı.Bir süre sonra sustu.Ama "Sahte Vanessa işime yarardı." diye düşünüyordu.En önemli kendiydi,herkes minik Hudgens'i düşünmeliydi.Kimse başka şey yapmamalıydı.Bu savın aptalca olduğunu biliyordu.Ama kimse onu düşünmüyor muydu?
  Telefonu çalınca hevesle eline aldı.Arayan Stella'ydı,kardeşi Stella Hudgens.Açtı.
 "Ablacığım,bugün biraz takılabilir miyiz?"
 Sesi ağlamaklıydı.
 "Neden arkadaşlarınla takılıp beni rahat bırakmıyorsun?"
 "Çünkü onlar...Hık...Onlar ühü..Be...Beni...S-s-aaa-tt...Onlar beni sattı."
 "Ne?Nasıl?"
 "Konuşup geziyorduk.Sally'nin babası gelince hepsini bara götürecekti.Ben de gelmek istedim,barda özel bir şey yapacaklarını söyledi.Babası geldi ve onu götürdü."
"Hmm...Bana bakma."
   Bunca iş arasında Stella'nın sorunuyla uğraşamazdı.Stella'nın hıçkırık sesi geldi...
   "Abla n'olur!Yapacak bir şeye ihtiyacım var.Haydi,bu kadar gaddar olma."
  "Bu kaddarlık değil Stella."
  "Öff abla,gaddar dedim kaddar değil.Ve senin yaptığın da tam bir gaddarlık."
 "Ya salaklık uzmanı mısın kızım sen?Piskopat mısın?Koş sende bara benide aranıza alın de şöyle okkalı bir tokat at bidaha ne yapıyorlar bana anlat.Hadi bay."
 Telefon kapandı.Hemen ardından Stella'nın boğazında düğümlenen hıçkırığı...

 Ashley bağırdı.
 "Şu işi bana bırakacak mısın artık Deli saçması.Sen bundan anlamazsın.Çekil git.Defol evimden." yine siniri hoplamıştı ve hizmetçiyi kovma çabasındaydı.Hizmetçi onun bu krizlerini iyi bilirdi,aldırmadı.
"Naneli sakız yada çilekli süt?"
"Sıcak çikolata."
"Anında efendim."
 Sıcak çikolatasını yudumlarken hizmetçi rahatlatıcı sözler söyleyip durdu.Ashley "Özür,Nana.O sözler için."
"Sorun değil."
"Gimeyeceksin öyle değil mi?"
"Hayır."
"İyi."
 Ashley içini çekti.İnsanın uykudan sonra daha sakin olacağını düşünüyordu.Oysa hiç de öyle olmamıştı.Yatarken arkadaşı aramış,garip bir soru sormuştu.Sonra,volkmeni bozulmuştu.Aşağı,gezmeye inecekken asansörün arızalandığını görmüşü.Hep merdivenden inmeye üşenirdi.Yine öyle olmuştu.Evde hiçbirşey yapmadan tıkılıp kalmak iğrenç bir şeydi.Vanessa'yı daha iyi anlıyordu.Bilgisayarını açıp müziğini internetten dinledi.Biraz rahatlamıştı.Telefonunu açtı.Cevapsız arama 1:Diana Longbottom.
  Geri dönmedi arkadaşına.Yine tuhaf bir soru soracağını düşünüyordu.Hizmetçinin israrı üzerine aradı.
 "Alo Michelle,süper bir şey buldum."
 "Ne buldun?Yine bir tuhaf soru mu?"
 "Evet,mantıklı ama cevapsız."
 "Söyle o zaman."
   En ufak bir merak kırıntısı hissetmiyordu."
  "..."
  "Diana?"
 "......"
 "Diana Longbottom!!!"
 ":) Tamam,buldum."
 "Neymiş?"
 "Neden telefonu açınca 'Alo!' deriz???"
 "Nereden bileyim?"
 "Hah!Bak Michelle,cevap veremeyeceğini bilmiyor muyum sanıyordun?"
 "Sen cevap ver."
 "Bana ne!Bay,Michelle."
 "Bana Ashley de ve telefonu hemen kapat ki senden kurtulayım."
 "Tamam,Ashley."
     Ashley güldü.Deliydi bu kız,resmen deli.

       "Ne ya!"
       "Abla bara gittim bi güzel kızdım girdim aralarına.Gezdik dondurma yedik eve gittik.Sally'nin babası bıraktı bizi.Kitap okuyorduk mutfağa geldim seni aradım."
       "Ah,bu çok iyi.Bay!"
           Vanessa yataktan kalktı.Bir bardak su içti.Yanına biraz para alıp aşağı indi.Arabaya binip şofore alışveriş açık merkezine gideceğini söyledi.Güneşli havada üstü açık bir yere gitmek çok iyiydi.Önce oturup biraz limonata içti,şeker yedi.Sonra kendine biraz giysi almak için mağazaya girdi.Herkesin ona tip tip bakması ağırına gitmişti,ünlü olmak buydu işte.Hemen birkaç elbise ve ayakkabı seçip aldı.Ve sıvıştı.Hemen eve koştu.Yeni giysilerini denedi ve karpuz rengi olanı giydi.Ayağına zümrüt yeşili topuklu ayakkabılarını giyip boynuna zümrüt kolye taktı.Dışarı çıkıp biraz gezindi.Acıktığını farkedince klasik bir restorana girdi.

    Azıcık ileride  kumral,spor giyimli bir kızı sosisli sandviç yerken gördü.Yanına gidip dikkatlice baktı,bu eski sevgilisinin eski sevgilisiydi.İğrenen küçük gözlerle ona baktı.Yemeğini bitirip biraz gezdi.O sırada aklına bir fikir geldi.Eve kadar gidip bikinisini almaya üşendi,en yakın spor mağazaya girip bone,gözlük,mayo ve havlu aldı.Çantasından cüzdanını çıkardı,içindeki kartlardan birini aldı.


 
Bugün 1 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol